12 Eylül'de yapılacak olan referandumun millete hayırlı olması için iftarda tanıtım yaptıklarını söyleyen Kurtulmuş, ana sloganın 'Yeni anayasayı milletle yapana kadar şimdilik evet' olduğunu kaydetti. Referandum, hükümete güvenoyu değil! "Millet bir kenara bırakılarak değil, millet adına biz yaparız değil, milletle sürecin içine katılarak şimdilik evet diyoruz." şeklinde konuşan Kurtulmuş, "İktidar ve muhalefet partileri referandumu ya hükümete güvenoyu şeklinde ya da hükümete bir güvensizlik oyu şekline dönüştürmeye çalışıyor. Bunun süratle kamplaşmadan çıkarılması gerekir. Hükümet burada evet aldığı zaman güvenoyu almayacağı gibi hayır aldığı zaman da hükümet ile ilgili bir sonuç ortaya çıkmış olmayacaktır. AK Parti'nin yanlışları ile sosyal, ekonomi, dış politikadaki yanlışları ile seçim meydanlarında hesaplaşacağız" dedi. Ankaralı gazeteciler ile iftar yemeğinde bir araya gelen Genel Başkanımız Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, referandum öncesi partinin ana sloganını da tanıttı. 12 Eylül'de yapılacak olan referandumun millete hayırlı olması için iftarda tanıtım yaptıklarını söyleyen Kurtulmuş, ana sloganın 'Yeni anayasayı milletle yapana kadar şimdilik evet' olduğunu kaydetti. İlci Otel'de düzenlenen iftar yemeğine Genel Başkanımız Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcıları ile çok sayıda gazete ve televizyon kuruluşunun Ankara Temsilcisi ile muhabir ve kameramanları iştirak etti. Konuşmasında Türkiye'deki esas problemin vesayetçi bir yapı olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Türkiye'de işleri yapan bürokratik bir oligarşidir. Bunu aşmanın yolu parlamento partilerinin bu yolu doğru kullanarak, hukuki bir reform sürecinin doğru işlemesidir. Bu amaçla anayasa değişikliğinin bunun ilk adımı olacağıdır. Bu anayasayı kim yapacak sorusuna ise milletle birlikte bu süreç işleyecektir. Tanzimattan bu yana kadar anayasa yapım süreçleri kapalı bir grup tarafından ele alınmıştır. Buyurun ey millet bu sizin kira kontratınızdır diye milletin önüne konmuştur. Bu anayasa değişikliği içerdiği maddeler itibariyle Türkiye'de millet egemenliğinin önünü açacak bazı maddeleri ihtiva ettiği için biz bu değişikliğe evet diyoruz. Başından itibaren bunu söyledik" dedi. Bölgesel mitingler yapacağız "Daha dinamik daha reformcu bir anayasa yapım sürecinin başlangıcında hem bu değişikliğe yürekten gönülden bir destek hem de bu destekle ortaya konulan paketin yetersizliğini işaret etmek bakımından şimdilik evet diyoruz" diyen Kurtulmuş, yenisinin milletle yapana kadar buna evet diyeceklerini dile getirdi. Kurtulmuş, "Yani millet bir kenara bırakılarak değil, millet adına biz yaparız değil, milletle sürecin içine katılarak şimdilik evet diyoruz. Bundan sonra her gün bir ilimizde büyük kalabalıkların katıldığı iftar sofrası programları düzenleyeceğiz. Bazı büyük illerimizde beşe yakın bölgesel mitingler yapacağız. Bunun dışında 15-16 ili ziyaret edeceğiz. Niçin evet dediğimizi millete anlatacağız. Milyonlarca kişiye ulaşacak mektuplar göndereceğiz. 12 Eylül'e kadar bu çalışmaları yürüteceğiz" dedi. 12 Eylül'de hükümetin icraatları oylanmayacak Referandumun asla bir siyasi kamplaşma yapılmamasını başından beri söylediklerini de kaydeden Kurtulmuş, " Hayırcılar, evetçiler cephesi oluşmaması için maddelerin tek tek oylanması için oy pusulasını da kamuoyuyla paylaşmıştık. İktidar ve muhalefet partileri bu referandum oylamasını ya hükümete güvenoyu şeklinde ya da hükümete bir güvensizlik oyu şekline dönüştürmeye çalışıyor. 12 Eylül günü oylayacağımız husus hükümetin icraatları değildir. Ak Parti'nin yanlışları ile sosyal, ekonomi, dış politikadaki yanlışları ile seçim meydanlarında hesaplaşacağız. Orada o siyasi mücadeleyi yapacağız. Bu referandumda milletten istenen konu ise kabul edilip, edilmemesi şeklindeki bir fikir sormadır. Bunun süratle kamplaşmadan çıkarılması gerekir. Hükümet burada evet aldığı zaman güvenoyu almayacağı gibi hayır aldığı zaman da hükümet ile ilgili bir sonuç ortaya çıkmış olmayacaktır" diye açıkladı. İktidar ve muhalefet partilerinin referandum sürecindeki siyasi üsluplarına eleştiriler getiren Kurtulmuş, "İktidar ve muhalefet liderleri birbirlerinin yüzüne bakacak bir siyasi üslup ile konuşmalılar. Siyasetin üst kademeleri üslubunu ayarlamaz ise alttaki insanlardan bu üsluplarını belirlemesini beklemek herhalde çok hakkımız olmaz. Son zamanlarda da aynı hatalar sürdürülüyor. Birisi 'Recep Bey' diyor öteki 'Kemal Efendi' diyor. Ne diyorsun kardeşim. Memur Kemal, Recep Bey diyorsun da asıl konuda neler söylüyorsun. Birisi 'boy' diyor öteki 'soy' diyor. Bunların Türkiye'nin ihtiyaçları ile milletin ihtiyaçları ile hiçbir karşılığı yoktur. En kolay şey ise mahalle üslubu içerisinde kavga etmektir" diye eleştirdi. Havuzlu villam yok Son günlerde Başbakan ile CHP Lideri Kılıçdaroğlu arasında polemik konusu olan havuzlu villa ile ilgili bir kendisine sorulan soruya da cevap veren Kurtulmuş, "Seksen yıldır dedemden kalma binada ailemle oturuyorum. Yakın bölgelerde de havuz yok ancak İstanbul'un güzel denizleri var" dedi